23 Mart 2012 Cuma

Benim Babam !!!!

Her zaman çok farklı bir bağımız olmuştur babamla benim aramada her zaman .
Ve bir sürü anı !!!!
    Doğum günüm 4 yaşıma basıyorum sanırım  diyeceksin ne hafıza var sende, aslında hepsi hafıza değil fotoğraflar ,anlatılanlar ve tabi ki bende ufacık bir hatıra kısmı  ama ilk gün ki gibi yaşamışım hissi de var oda cabası . Pasta kesilir yemekler yenir falan evde tam bir karnaval havası prenses elbisesi giymişim  her zamanki gibi. Doğum gününün en önemli anına tabi ki bu nedir nedir? hediye kısmı şimdi burada durup millet ne almıştı onları yazmayaıcağım konu babam ..Kendisi koca bir paketle salona girdi bendeki ifade acaba içinde ne var açmaya başladım kağıtlarlara sarılı aç aç bitmiyor meğer benim çatlak baba kare çikolatayı al kocaman paket yap ama öyle güzeldi ki babam sonuçta çok mutlu olmuştum :)))
    Annem babam yeni ayrılmış 6 yaşına girmiş olabilirimde olmayabilirimde pek emin değilim :)) Rizeye gitmişiz annemle o zamanlar söz hakkım yok tabi nereye giderse anneyle gitmek zorundasın.Babamda o ara rizede ya da biz gittik diye oda geldi okadarını bilmiyorum sadece rize de köy evinde babamla yaptığımız şunu hatırlıyorum çılgınlar gibi bağırıyoruz balkondayız dağların arasında kalan küçücük bır ev ve siz düşünün gerisini o sesler nasıl yankılanıyor  amaçsızca kelime falan yok bildiğin bağırıyoruz. Şimdi yazarken bile canım istedi öyle tekrar gidip bağırmak benim cesaretim olmaz ama benim babam süper işte bak bana müthiş bir anı yaşatmış işte daha küçücükken bile !!!!
    Gene hatırlarım minibüste şımarıklığım yüzünden yaptığımız kahkahaları bir keresinde minibüs şoförü azarlamıştı bizi yani babamı aslında mileti rahatsız ediyorduk çünkü. :))) Ama biz çok eğleniyorduk kesin ondan kıskandılar biliyorum ben....
    Bikeresinde de  ilkokula gittiğim bir dönem hatta 1. sınıf okuma bayramımızın ertesi haftası sanırım resimlerimi çıkmış babama gösteriyorum vapurdayız bir şeyden inatlaştık rüzgar bize alın siz mi paylaşamazsınız resmi o zaman  bende alırım onu denize veririm dermişçesine denize uçmuştu tabi şimdiki gibi kolayda basılmıyor resim negatıfınden bulacaksın da bastıracaksında ölme eşeğim ölme güzelim fotoğrafı bir daha asla göremedik .  Hala babam der senin inadın yüzünden gitti resim balıklara ..
    Benim babam super baba diyorumda boşuna demiyorum ki ilk sinemaya onunla gittim mesela ben Pocahontas filmiydi hatta . Film arasında babam ihtiyaç molası  için salondan çıkar  ikinci yarı başlar 5 dakika geçer 10 dakika geçer(yada bana öyle gelir bilmiyorum:) bendeki panik paha biçilemez derecede aha babam beni burada bıraktı geri gelmeyecek :))) Meğer kıyamam köfte ekmek almaya gitmiş bize ama asıl sorun köfte ekmek acı ben daha kuçuğum ne yerim acı (sanki şimdi yermişim gibi :)
   Sonra gene bir yaz ben küçükyalıda babamlardayım yaz tatili tabi ki başka nerede olacağım bizim dönemimizde çocuklar eşyalarını satardı neyse biz önceleri gruptuk sonra anlaşamadık herkes kendi satış tezgahını açmaya başladı bizim kızlardan iki kardeş fındık satmaya başladı babamda gidip onlardan fındık aldı die konuşmamıştım onunla bir kaç gün burnundan getirmiştim mesela..
Ta bi zaman geçti 2005 sanırım hatırlamıyorum ama çok yakın geçmiş değil olması mümkün değil zaten cadde de  bir arkadaşla maç seyrediyoruz şimdi çok hatırlayamıyorumda ya GALATASARAY fenerbahçe maçı fenerbahçe şampiyon oldu o yıl yada ikisinindi ayrı ayrı maçı var işte yenen  kupayı alacak neyse bir şey fark etmiyor sonuç olarak o sene maalesef fenev şampiyon olur ben bir GALATASARAY'lı olarak kaldım orada mahsur cadde yani adamların mekanı kız da fenerli neyse detaya gerek yok o ara babam arar sesleri duyar bana seni evlatlıktan ret ediyorum sen bana bunca zamandır yalan mı söyledin fenerli misin sen diyip o kızgınlıkla bağırdı ve telefonu kapadı 2 yada 3 gun konuşmamıştı benle sonrasında .Benim tek suçum cadde de maçı izlemek olmuştu oysaki....
   Bir kış günü gene ben ilkokula gidiyorum babam beni almış annemden karşıdan küçükyalıya doğru gidiyoruz Şöyle bir anlaşmamız vardı; çocuk aklı işte o zamanlar kandırmıştı babam beni
 kışın otobüsle köprüden gideceğiz(yani üst yolu kullanacağız) yazın ise tren vapur (alt yolu kullanacağız ::)),neyse kara kış biz bindik şu topkapı tuzla otobüslerine arkamızda bir aile otuyor bebekleri var kucağında ee sonuçta bebek kusar bu da sen kalk babamın ensesine doğru kus çok uzatmayacağım bebeğin babası suçlu olmasına rağmen babam neden ensesine baktı efendim die babama sağlam bir yumruk sallamıştı birde üstüne şoför onları kovacakken otobüsten onların bebeği var die bizi kovmuştu  tam bir macera tabi bunlar bana daha ilkokula giderken olmuş düşünün:))) Birde babam durduk yere yumruk yedi  bende ki travma etkisini  canlandırın :)
   Ben boşuna demiyorum benim babam süper diye size.
Üniversitede edirne de okuyorum telefonda arayan bizim peder bende ki tepki uhf baba ne die ararsın telefonu açar konuşurum sonrasında kendimi postanede bulurum meğer altılı vurmuş babam bana da pay gönderiyor afiyetle beraber harcayalım die.
   Daha nicelerini yazarım babam hakkında anı bunların çoğu yüzümü en çok gülümsetenler..
   Ben aslında bir şizofren babanın kızıyım babamdan bir gün olsun utanmadım asla onu yargılamadım. Hem sorarım size bana  bu kadar çok şey yaşatmış adamı ben kendi elinde olmayan bir hastalıktan dolayı nasıl suçlar onu sevmekten vazgeçer dışlarım ki.
Oda her baba gibi aslında aynı korumacı tavırlar aynı kıskançlıklar aynı sahiplenmeler kızının başarılı olması vs diye. Kendine zararı onun öyle geniş bir yüreği var ki hiç birimiz anlayamayız onu o kadar çok şeyi aynı anda düşünüyor ki o kadar duygusal ki düşünsenize ister miydiniz hiç böyle olmayı?. Ama ben şanslıyım işte onunla süper eğlenceli anılarım var, hemde en küçüklüğümden beri her biri aklıma gelince kocaman bir tebessüm uyandırıyor bana. Ve her yeni günde yeni anılar katılıyoruz anılarımıza...
Benim babam süper diye boşuna demiyorum . Herkesten daha çok seviyor beni herkesten daha çok güveniyor herkesten daha çok ihtiyacı var bana .


BEN ŞANSLIYIM BENİM BABAM SÜPER BİR BABA ÇÜNKÜ !!!!

1 yorum:

  1. bebektik,çocuk olduk, genç olduk, orta yaşa doğru ilerliyoruz ki bu gereksiz ayrıntıyı hemen es geçiyorum =)yaşanmışlıklar,birsürü insan,deneyim,hayat...başlık isimleri kadar kolay değil hiç bişey.kırılıyoruz taşlaşıyoruz biz iyiyiz desekte elbette birilerini bizde kırıyoruz.çünkü öğreniyoruz.beynimiz ve kalbimiz bize komut veriyo sen sağlıklısın kötüden ders al ve sende biraz kötüleş, onu yapamadın mı?biraz gözünü aç,herkesi sevme,güvenme,inanama...hayat bize hep olmasada ne yazıkkı, realite bu çoğunlukla kötü dersler verip deneyim kazandırıyo...sonra bakıyoruz bi yerde bi adam,futbolu biliyo,siyaseti biliyo,at yarışı oynuyo kazanıyo,süper yemekler yapıyo,kızını her gün arıyo,onu merak ediyo,yalnız yaşıyo,kalabalık içinde sohbetler edebiliyo, HEP GÜLÜYO, ne olursa olsun yüreği kirlenmiyo,üstüne oynanan sinsi oyunlarda sinirlenmiyo alınıyo darılıyo ama yinede gülümsüyo...Herkesten farklı diye kötüleşmiyo taşlaşmıyo diye adına hasta deniliyo.kalp gibi şeker gibi tansiyon gibi. kimse hastalığını kendi seçmiyo, çoğunluktan farklıysan öylesin işte...bunun kararını kim veriyo yine insan. Sadık Amca 'ya sorsan hasta sensin, benim,diğerleri, ama hasta olsakta o bizi seviyo. işte tek farkı bu bizden. oda zaten onu KRAL yapıyo. gönlüne sağlık Allah uzun uzun ömürler versin sizi hiç ayırmasın inşallah NiYaN

    YanıtlaSil